• Anasayfa
  • Favorilere Ekle

Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam8
Toplam Ziyaret115975

SABRIN LEZZETİ : ORUÇ

Enfüsü duymaya başladığınız zaman, o enfüs afaka da ses olur ve afakı enfüse misafir eder. Anlamlandırmalar suhulet bulur. Enfüsü bütün hasselerle birlikte duyabilmek için en etkili vesile ise oruçtur.

Sen açlık bilirsin, oysa ki ruhunu doyurma halidir oruç. Latifelerinin uyandığı, yediğin tek bir lokma ekmeğin, içtiğin bir yudum suyun lezzetinin doruk noktasına çıktığı ve aslında şükrün, şükre sebep olan her bir hâlin uyanma vaktidir. Sana verilen nimetlere germiş olduğun ülfet perdesinin yırtılma vaktidir. Secdeyi şuurlandırma, ilahi kelâmı kalp ve ruha dokundurma vaktidir.

Asıl olan o ki, Ramazan ayı tohum eker, kalan on bir ay nasiplenir her bir filizinden. Akil kişi , köklerini beslesin de her türlü nasibini alsın O Rahmet meyvelerinden. Bil ki, o kök ve meyvelerden yalnızca sahibi nasiplenmez, içtimai hayata da uzatır dallarını. Uzatır en latif meyvelerini. O meyvenin çekirdeği şefkattir. Nerde bir garib, nerde bir yetim, nerde bir yoksul varsa mesafe bilmez varır gideceği yere.

Yaradanın hangi bir buyruğu var ki birbiri ile bir bağı, bir uzantısı olmasın. Nasıl namaz İslam'ı tamamıyla kendinde cem etmişse, oruç da dna kodları gibi özünde bütün ibadetleri cem etmiştir. Namaz fiili olarak yaşatırken, oruç o fiiliyatı özüne nakış gibi işler, va'z eder. Arındırır seni her türlü kazurat ve kirlerden. Ağırlıklarını bıraktırır, sadeliğe doğru yol bulursun.

Oruçtaki açlık; insandaki latifelerin farkındalığını arttırarak, bakış açısını bir prizma suretine getirip, adeta gökkuşağının bütün renkleriyle masnuata baktırır ve şükrün muhtelif hallerini, savmın hakikatine varan insana yaşattırır.

Oruç dediğin kuru bir açlık ve susuzluktan sonra, iki elin parmak sayısından fazla çeşitlikteki yemeklerle önüne geleni yeyip yutmak, iftar saati nefsi uyutmak değil, Peygamber (s.a.s)'in örnek hayatındaki sadeliğin hakikatini özünde hissetmektir.

İçebilecek kudrete sahip olup da, sırf O "içme" dediği için gösterilen sabrın verdiği hâl nasıl bir hâldir? Ve o sabrın lezzeti, o nimetin lezzetinden daha leziz değil midir?

İmân, nasip işidir, oruç da öyle... Ama, nasibi çağıran, dua; duayı şekillendiren ise niyettir. Niyeti gönlüne koy, gönlünü duaya yasla, hem fiili hem kavli. Sonra, bekle nasibini... Nasibin bulur elbet seni...

Aynur Erden

Kişiye özel Kur'an Terapisi Telkin Cd
İletişim :kuranterapisi@yahoo.com
Yorumlar - Yorum Yaz