Gayretten Hayrete BİR Garip Silsile
"Herşey bitti" dediğin dem, küllerinin onarılışının, yeniden doğuşunun resmi olabilir. Allah'ın kudreti ve rahmeti o kadar geniş ki, acz ve fakr lisanıyla yaptığın bir dua, kendi kemâlatına giden Rububiyet basamaklarını kemâl-i suhûletle tırmanman için bütün yaratılmışları hazır eyleyerek belki de vesile kılar... Zira ahsen-i takvim sırrı ile yaratılan sen; bir âlemsin ve o âlemin merkezi senin kalbin, anahtarı ise duadır...
İnsan, mânâyı keşfedip, maddenin sırrını bulduysa kutsal bir varlıktır. Tabir-i diğerle Hz. İnsan olur. Yok eğer mânâyı keşif gayreti yerine madde içinde boğulduysa işte o zaman o kutsiyetten soyunduğu gibi "insan" tanımlamasından çıkmış olur.
Dünya'ya geldiğimiz gibi gitseydik, hiç gönderilmezdik. Kimin özünde elmas, kimin özünde kömür var, hayat denilen imtihan ile zuhura çıkar. Elmasın da kömürün de özü karbon. İmtihan sırrı devreye girer ve kişi cüzi iradesini kullanarak o karbonu ya imanla elmasa, veya küfürle kömüre dönüştürür. Elmas Nur'u, kömür nar'ı temsil eder. Nar'ı da Nur'u da burdan götürürüz ahirete. Biri cennete diğeri cehenneme tohumdur.
Şükür ve hamd, kelâmından öte on sekiz bin alemi kaplayacak bir anlam ihtiva eder. O halde teşekki değil, teşekkür etmek gerek. Nefesi alıp da verebildiğimiz için, ağızdan çıkan her bir kelâm, yazan kalem için... Sorma neden niçin, vardır mutlak hikmeti. Sen teslim ol yeter ki...
Aynur Erden
Yorumlar - Yorum Yaz