Hangi bir hastalık, musibet, sıkıntı verilmiş de şifası yaratılmamış. Üstelik Kişiye o şifayı bulması için arama istidadı da verilmiş. Yeis yerine umudu yoldaş edinen o istidadı lâyıkı ile istimâl etmiş olur.

Sen yeter ki ara! Ara da buldurulsun sana. Aramayı dua vasıtasıyla kuru iki kelamdan ibaret sayma. Duanı et, ama sadece dil ve kalp ile değil. Ekin istemek kavli duaysa, tohum ekmek, suyunu vermek, tohumun çatlayıp gelişmesi için uygun ortamı hazırlamak fiili duadır. Sen bin kapı çalarsın, biri açılır. Çaldığın kapılardan belki birincisi belki binincisi açılacak. Senin vazifen kapıyı çalmak. Açacak olana tevekkül edip teslim olmak da yine vazifendir, unutma... Senin evvelini ve ahirini, ne zaman neye ihtiyacın olduğunu senden iyi bilen, vakti geldiği zaman açacak "dua sırrı"nın kilidini. Varsa eğer, çözecek düğümleri.

Vakit gelmeden sabrı hırpalama. Şükrü incitme... Yol açık ve meşakkatli. Güneş de zuhurda. Gözünü kapatıp gönlün güneşini küsufa tutturma. Ahir ömrüne kadar elbet sorular olacak. Sen ki talebesin. "Belâ" dedin talep ettin. Sorular farklı suretlerde çıkacak karşına. Ve dikkatli bakabilirsen, cevapları sorunun içine gizlenmiş. Aklını da fikrini de Basir olana yasla ki görebilesin... Sen göz kapadıkça tökezlemelerin artar, soruların da, sırtına yük bildiklerin de ağırlaşır.

Huzur arayıp durdun yıllarca, bilseydin ki hazırda olan bulur huzuru. Sen, ya geçmişe hapsettin kendini ya da endişe ile baktın yarına. Unutma, zaman seni zamansızlığa götüren bir binektir. An'da kalarak zaman üstünde zamansızlığı yaşayabilir, huzurda hazır olmanın şuuruyla selâmete çıkabilirsin inşaallah.

Aynur Erden

www.kuranterapisi.net
Telkin Cd'leri için iletişim: kuranterapisi@gmail.com

Yorumlar