HUZURA AÇILAN KAPI  Sen onu duydukça, o hayatın meşakkatlerinden soyutlanıp lezzetine kapı açarsın. Ve aslında o kapı huzura açılan kapıdır. Dinlemeyi öğrendikçe sen, onun sözleri çoğalacaktır. Yaşam çiçekleri gibi, kainata gebe olan iç alemine filizlenecek, Cennet'i ölüm sana gelmeden yaşatacaktır belki de. Sendeki beş duyun nasıl maddi aleme açılan pencerelerdir. Mânâ âlemine açılan duyularını keşfedip o âlemi seyreylersen dengeyi yakalayabilmen muhtemeldir. Unutma! Denge burada püf nokta... Kâinattaki her bir cüz'e bir ölçü takdir eden, senin iç ve dış alemine de o mizanı yerleştirmiştir. Gönderilmişsen bu Dünya'ya "belâ" deyip imtihan sırrını başa tac yapmışsın demektir. O halde gereklerini yerine getirmen elzemdir. "Ben bu soruyu beğenmedim, bana başka soru sorun" deme lüksün yok. Son sorulan suale cevap bulamadan yenisi gelmez. Seni varlık alemine yansıtana olan intisabın nispetinde sorulara vereceğin cevaplar kolay kılınacak... Agâh ol! Önce nefsine, sonra onun hocası iblis-i lâin'e karşı... Ondan istiaze ile "ol" deyince olduruverene istiane eyle...Zira emr-i hak her daim vaki olmaktadır. "Hüve"nin idrak kapısıdır "ene". Bilmek istiyorsan bütün bildiklerini unut. Bildiklerin ve aslında bildiğini zannettiklerin "Ene"yi kilitler, özünü zedeler. Sonsuz acziyet ve fakrını idrak etmen o "Ene" ye atacağın en güzel formattır. Belki bugün yeni bir sayfa açma zamanıdır. Tefekkürle hayatın sana söylediklerini dinleme zamanıdır. Ve belki bugün teşekkürü aldığımız nefese yoldaş etme zamanıdır... Aynur Erden |
|
1479 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |